Gaziantep’te Kutnuculuğun Tarihçesi
Kutnu kumaş; çözgü adı verilen dikey ipliklerde ipek, atkı adı verilen yatay ipliklerde pamuğun kullanıldığı, renkli dikey çizgilerden oluşan desenli parlak yüzeyli dokuma türüdür.
Kutnu kumaş; çözgü adı verilen dikey ipliklerde ipek, atkı adı verilen yatay ipliklerde pamuğun kullanıldığı, renkli dikey çizgilerden oluşan desenli parlak yüzeyli dokuma türüdür.
Geçmişte ahşaptan yapılmış kamçılı çekme tezgahta mekikle dokuma tekniği kullanılarak dokunan kutnu, günümüzde daha gelişmiş armürlü ve jakarlı tezgahlarda üretilmektedir. Üretimin gerçekleştirildiği tezgahlar değişse de kutnu kumaşın dokunma yöntemi yüzyıllardan bu yana aynı kalmıştır. Ülkemizde sadece Gaziantep’te icra edilen kutnu dokuma sanatının 16. yüzyılda Suriye’den geldiği, Antepli ustaların kutnu kumaşı zirveye ulaştırarak geniş bir coğrafyaya kumaş satar hale geldikleri bilinmektedir. Kutnu kumaş, sağlıklı oluşunun yanında kendine has çarpıcı renk ve desenleriyle geçmişte geniş bir coğrafyada ilgi ve talep görmüştür. Yöre insanının geleneksel giysilerinde önemli yeri bulunan kutnu, imalatının her aşamasında ayrı emeğin verildiği gerçek bir el sanatı ürünüdür. Geçmişte binlerce Gaziantepli’nin istihdam edildiği kutnu dokumacılığı sektörü günümüzde teknolojiye inat el emekleriyle mesleği sürdürmeye kararlı az sayıdaki usta tarafından yaşatılmaktadır.
Kutnuculuğun Üretim Süreci
Günümüzde doğal ipeğin bulunması oldukça güçleştiğinden kutnu kumaşın dokunmasında “Floş” adı verilen suni ipek kullanılır. Kutnuyu oluşturacak ipek iplikler yöresel adı “Devere” olan dolaplarda “Sökücü” adı verilen uzmanlar tarafından sökülerek “Şenk” isimli çileler haline getirilir. Dört köşe olarak inşa edilen deverenin toplam çevresi 7,2 m.’dir. Deverenin kanatlarının üzerinde çift sıra halinde delikler ve bu deliklere geçirilen, ancak sabit olmayan çiviler bulunur. Her bir kanatta 72-76 adet çivi yer alır. Söküm işleminde kum tabakası üzerinde yer alan bobinlerden çekilen ve taraklardan geçirilen 100 tel iplik birleşerek dolabın her sırasını 7 kez döner. Kutnu kumaşın boyu genelde 450-550 m. uzunlukta olduğu için çözgü ipliği de aynı uzunlukta sökülür. Dolaptan çıkarılan iplik çile şeklinde bağlanır.
Sökümün ardından şenklerin boyanması işlemi başlar. Hakim renk olan sarı, kumaşa göz alıcı parlaklık kazandırır. Kırmızı, mor, yeşil, mavi, siyah, bordo ve pembe renkler birbiri ardına boyanır. Boyanan çileler, kurutulduktan sonra “Mezekçiler”e gider. Mezek işleminin amacı, dokuma sırasında ipliklerin kopmalarının ve birbirleriyle karışmalarının önlenmesidir. Mezekçi ustaları tarafından kayısı reçinesi ve gaz yağı karışımına batırılan çileler sıkılarak “Haşıllama” işlemi yapılır. Reçine ayrıca ipliğe parlaklık da kazandırır. Haşıllanan çilelerin “Milef” adı verilen tahta sopalara sarılmasına ise “Kavuk” adı verilir. Kavukların nemli kalması ve haşıl maddesinin ipliğe iyi nüfuz etmesi için naylon torbalara sarılarak 1 gün dinlendirilir. İpek iplikler halen dokunmaya hazır değildir. Tezgaha atılmadan önce yeniden açılarak karışıklıkların düzeltilmesi, yani tertiplenmesi gerekir. Tertip işlemi, arasında 20 m. mesafe bulunan 50 cm. Uzunluğundaki duvara çakılmış 2 çubuk arasına kavuklardan çözülen iplikleri gerdirme işlemidir. Gerdirilen iplikler elle taranarak düzeltilir, karışıklık varsa açılır ve yeniden mileflere sarılır. Tertipleme sonucunda elde edilen yeni kavuklara “Şak” adı verilir. Kurutulup düzeltilen şaklar, “Levent” adı verilen makaralara sarılarak dokuma tezgahına asılır. Kutnu kumaşın dikey ipliklerini oluşturacak çözgü ipliklerinin tezgahın ağzına çekilmesi de ayrı uzmanlığı gerektirir.
Çözgü ipliğinin, dokunacak kutnu kumaşın desenine göre gücülerden ve taraktan geçirilip tezgaha çekilmesi işlemine “Taharlama” adı verilir. Gücü; küçük gözlerinden ipliklerin geçirildiği, çözgü iplerinin dokumanın cinsine göre indirilip kaldırılmasını sağlayan düzenektir. İşlenecek kumaşın gerektirdiği çerçeve sayısına göre hangi desen için hangi rengi, kaç teli, hangi gücü gözünden geçirmesi gerektiğini çok iyi bilen uzmanlar tarafından gerekli gücülerden geçirilen iplikler daha sonra taraktan geçirilir. Kumaşın deseni ve sıklığına göre önceden belirenen tarak dişlerinden 3, 4, 5 veya 6 adet tel geçirilerek taharlama işlemi bitirilir. Dokumaya hazırlık işlemleri arasında en zor işlem taharlamadır. Tüm bu yorucu süreçlerden sonra çözgü ipliği dokunmaya hazırdır. Sıra, atkı olarak kullanılacak ipliğin hazırlanmasına gelir.
Kutnu dokumasında atkıda genelde pamuk ipliği kullanılır. Pamuk ipliği, daha sağlam olması ve kumaşın sert olması için nişasta ve su ile hazırlanan çözeltide haşıllanabilir. Atkı ipliğiiniin masuraya sarılması dokuma öncesi son aşamadır. Geçmişte çırakların çıkrıklarda yaptıkları bu işlem günümüzde bobin sarma makinelerinde yapılır. Masuranın mekiğe yerleştirilmesinin ardından kutnu kumaş dokunmaya başlanır. Gücüler tarafından çözgü iplerinin arası açılır ve aradan geçen atkı ipliği tarak tarafından tefelenir, yani kumaşa sıkıştırılır. Masuradaki atkı ipliği bitince tezgah durdurularak yeni masura takılır. Bu şekilde bitmek bilmeyen ritimlerin eşliğinde kutnu kumaş dokunur. Kutnunun dokuma tekniği “Saten” adı verilen dokuma türüdür.
Kutnunun dokunduktan sonra ütülenerek düzgünleştirilmesi gerekir. Bunun için kutnu gerilerek sıcak merdanelerden geçirilir. Tüm bu zahmetli aşamalardan sonra kutnu kumaşı raflardaki yerini almaya hazırdır.
Kutnu kumaşlar, üretimde kullanılan ipliğin tel sayısına göre isimlendirilir. Çözgü sayısı 4000 olanı kutnu, 3000 olanı alaca ve 2000 olanı meydaniye adını alır. Kutnunun çözgüsü ipek olup alaca ve meydaniye ise genellikle pamuktan dokunur. Tezgâhın boyu nedeniyle kumaş eni 50-60 cm. arasında değişen kutnu, ipek ve pamuk ipliğinden dokunması sayesinde yazın serin tutan sağlıklı bir kumaştır. Kutnu kumaşların Düz, Çiçekli ve Bağlama olmak üzere 3 temel desen çeşidi ve Mecidiye, Sultan, Hindiye, Kemha, Sedefli, Darıca, Zincirli gibi yaklaşık 60 ayrı deseni bulunur.
Kutnuculuğun Geçmişten Günümüze Kullanım Alanları
Geçmişte padişah kaftanları da dikilmesi nedeniyle “Saray Kumaşı” adıyla anılan kutnu dokumalar, bir süre sonra kadın-erkek tüm halkın, özellikle de varlıklı insanların giyimde kullandığı kumaş haline gelmiştir. Günümüzde el yapımı tezgahlar yerine, motorlu tezgahlarda artık bulunması güç olan doğal ipek yerine ise suni ipek kullanılarak üretilen kutnu kumaşlar genellikle halk oyunları kıyafetlerinde ve ayrıca günlük hayatta kullanılan fular, kravat gibi aksesuarlarda yer bulmaktadır.
Gaziantep’te Kutnuculuğun Tarihçesi içeriği, 20 Şubat 2019 tarihinde Biantep.Com sitesinin Keşfet bölümüne eklenmiştir.