Gez & Gör

Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi

Mevlevihane olarak inşa edilen, son yüzyılda ilkokul, depo, müftülük ve cami lojmanı olarak vücut bulan 4 asırlık tarih bina, çok sayıda vakıf eserinin sergilendiği Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi olarak tanzim edilmiştir.

Kozluca Mahallesi, Buğday Arasası ve Şehitler Caddesi arasında yer alan Tekke Camii külliyesinde yer alan, kesme taştan inşa edilen yapı iki bölümden oluşmaktadır. Cami avlusundan girildiğinde solda yer alan 3 katlı binada Mevlevilik Kültürü ile Vakıf Kültür Varlıklarından seçilen Maden Eserleri, El Yazması Kur’an-ı Kerimler, Türk Hat Sanatından örnekler, avlunun sağında yer alan 2 katlı mekanda ise kilim ve halılar teşhir edilmektedir.

Her bölge müdürlüğüne bir vakıf müzesi” fikri doğrultusunda kurulan Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi’ni ziyaret ederek, hem Mevlevi kültürü hakkında detaylı bilgi sahibi olabilir hem de oldukça değerli eserleri yakından inceleyebilirsiniz.

1638 yılında inşa edilen ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük Mevlevihanesi olarak anılan yapı grubunda ziyarete değer iki bölüm bulunuyor. Tekke Camii Külliyesi’ne girdikten sonra sol taraftaki yapıya yönelirseniz madeni ve el yazması eserleri, hat örneklerini görme fırsatı yakalayabilirsiniz.

Sağ taraftaki binada, bazıları M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen kilimler ve halılar sergileniyor. Saat ve Etnografya Salonu’nda ise son Mevlevi şeyhlerine ait nesneler, fotoğraflar ile çeşitli camilerden toplanan saatlere yer veriliyor.

Ziyaret Bilgileri

  • 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
  • Küçük Pazar Sk. No:32, 27400 Şahinbey/Gaziantep

Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip ve Osmanlı topraklarının dört bir yanındaki yüze yakın Mevlevihaneden biri olan Gaziantep Mevlevihanesi, çeşitli yapı dönemlerinden sonra 2007 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 1638 yılında inşa edilen Antep Mevlevihanesi ile ilgili pek çok tarihsel kaynak bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri üç vakfiyesi ve iki kitabesidir. Mevlevihane’nin vakfiyeleri; kuruluşu ile ilgili olan 1640 (H. 1050) tarihli Mustafa Ağa bin Yusuf Vakfiyesi, Emine Hatun Vakfiyesi ve 1904 tarihli Mehmet Munip Efendi Vakfiyesidir.

 Mevlevihane’nin en anıtsal birimi, biri üç diğeri iki katlı olan ve günümüzde müzeyi meydana getiren bu yapılardır. Yapılar, Cumhuriyet Dönemi Gaziantep’in ilk okullarından biri olarak yaklaşık 30 yıl hizmet veren İstiklal İlkokulu’na çevrilmiştir. Okul, 1964 yılında Şehreküstü Mahallesi’nde yeni yapılan binasına taşınmıştır. Gaziantep’te belli bir yaşın üzerindeki pek çok kişi İstiklal İlkokulu’ndan mezundur. Bu kişiler, müzeyi ziyaretlerinde anılarını da beraberlerinde getirmekte ve diğer ziyaretçilerle paylaşmaktalar. Müze, bu anlamıyla Cumhuriyet dönemi Gaziantep’inin belleği olma özelliğini de taşır.

Bu tarihten sonra Sağlık Ocağı, mücellithane, cami lojmanı ve Şahinbey İlçe Müftülüğü gibi çeşitli işlevlerden sonra Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce müze olarak fonksiyon verilmek üzere 2006 yılında restore edilmiş 07.05.2007 tarihinde Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi olarak açılmıştır. Müzeyi oluşturan binalar, Gaziantep geleneksel konut mimarisinde “avlunun iki yanına yerleşmiş” plan tipindedir. Üç katlı ana bina, daha seyrek olarak karşımıza çıkan bir özelliğe sahip olarak içeriden merdivenlidir. Basık kemerli sıra pencereler ve üstlerindeki kuş ta'aları cepheye hakimdir. Kuzeydeki iki katlı bina ise revaklıdır. Binanın üst katında Halı ve Kilim Salonları yer almaktadır. Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi; renkler, desenler ve motiflerle sembolize olan Anadolu kültür zenginliğini Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait halı ve kilim koleksiyonunun mütevazı bir seçkisi aracılığıyla sunmaktadır. Motifler ve anlamlarıyla ilgili bilgilerin yer aldığı panolar, motif dağarcığını bilgiyle buluşturmaktadır. Avlunun karşısında yer alan ana binanın, yaşanmışlığın izlerini barındıran -biraz dik, biraz dar- merdivenleri, Sufi müziği eşliğinde ziyaretçileri selamlık dairesi olan üst kata taşır. Bu binadaki salonların sergileme düzeninde, müzenin mimari yapısına uygun olarak pencere içleri birer vitrin olarak değerlendirilmiştir. Mekanı dolduran Mevlevilik kültürüyle ilgili canlandırmalardan başka duvarlarda hat levhaları ve vitrinlerde kandiller, mumluklar ve mihrap şamdanları sergilenmektedir. Türk Maden Sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olan bu eser grubunun çoğunluğunu mihrap şamdanları oluşturur.

Müze, kaleden başlayıp gelen tarihi çevre güzergahında önemli duraklardan biridir. Duvarlarındaki panolarda, Gaziantep’in tarihi siluetinde önemli katkıları olan ve onarımları yapılarak kente yeniden kazandırılan Vakıf Eserleri’nin fotoğrafları da ziyaretçilere bir sonraki durağı işaret eder.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Gaziantep’in Tatlısı: Katmer Gaziantep'te Nostaljik Bir Yolculuk: Taşhan Gaziantep’te Ne Yenir, Ne İçilir? Gaziantep'te Çocuklar İçin Eğlence Aktiviteleri Gaziantep Mutfağından ‘Ayva Kebabı’ GAZİANTEP: TARİH KOKAN SEMTLERİ