GAZİANTEP’İN KALBİ: GAZİLER CADDESİ

Şehirlerin yüreği caddelerde atar. Öyle caddeler vardır ki şehrin tarihi, kültürü, sanatı o caddenin kaldırımlarına, sokaklarına işlemiştir. Caddeyi kuşatan binalara seslenseniz geçmiş zamanın yanı başınıza geldiğini hisseder gibi olursunuz. Buyrun beraber gezelim…

Gazi şehir, Gaziantep’in, Gaziler caddesi de; şehrin geçmişi ile bu gününü en iyi yansıtan caddedir. Cadde zaman içerisinde değişimin getirdiği yenilikle kendisini yenilemiş ama “doğal” lığından bir şey kaybetmemiştir. Cadde şehrin en eski alışveriş merkezi olmasının yanı sıra içerisinde bir çok tarihi eseri de barındırması sebebi ile cazibe merkezi olmaktadır. Eski adliye binasının arkasındaki Balıklı Parkından çıkıp Gaziler caddesinde geçmişten günümüze yolculuğa çıkmaya ne dersiniz. Yolculuğumuza, biraz tarih, biraz sanat, biraz alışveriş, biraz anı ekleyeceğimizi şimdiden belirtmek isterim.

Gaziler caddesi adını “Gazi” unvanından almıştır. Gazi Mustafa Kemal, Gazi şehri ziyarete geldiğinde istiklal gazileri onu bu caddede karşılamışlar. Bu sebeple bu caddeye Gaziler ismi verilmiş. Önceleri buradaki esnaftan dolayı çıkrıkçılar caddesi olarak anılırmış. Caddede yürüyüşe başladığınızda yolun ortasına yapılan banklarda cadde yorgunlarının oturduğuna şahit oluyoruz. Hemen solunuzda Balıklı mescidine rastlamak mümkün.

Caddede adımlar ilerledikçe sağlı sollu birbirinin omzuna yaslanmış dükkanları görmeniz mümkün. Caddenin eski esnafı birbirine destek veren birbirinin dertlerine saygı duyan esnaflardan oluşurmuş. Şimdilerde bu özelliği görmek biraz zor. Esnaf kolları bahar geldiğinde kendi meslektaşları ile dostlukları pekiştirmek için “esnaf sahreleri” düzenlermiş. Esnaf sahresi olduğu gün, hangi esnaf sahreye giderse o gün o dükkanlar kapanır piknik alanlarında kebaplar yapılır, davullar çalar dostluklar gelişirmiş. Gaziler caddesinde hala esnaf var ama eski özelliğini kaybetmiş. Esnaf sahresi olduğu gün çoğu esnaf sahre yerine bağ evlerine kaçıyorlar.

Bugün cadde en çok kuyumcu esnafı bulunmakta, konfeksiyon, giyim, baharatçı, döviz, büroları, çeyizciler, caddenin en büyük esnafları. Cadde boyunca uzanan mağazalarda aradığınızı bulmak mümkün. Eski taştan yapılmış Gaziantep evlerinin üst katları restore edilerek nostaljik cafelere dönüştürülmüş. Yorulduysanız eğer Cafelere gidip dinlenmenizi ve cafelerdeki nostaljik yapıyı görmenizi tavsiye ederiz. Hemen biraz aşağısında 16 yüzyıl kalma tarihi Keyvanbey hamamı da canlı müziğin hamam duvarlarında yankılandığı cafeye dönüştürülmüş. Caddede ki alışveriş keyfinizi tarihi mekanlardaki cafeler de taçlandırmanız mümkün.

Biraz ilerinizde sizi tarihi Alaybey camii beklemekte. Caminin yapılış tarihi ve yapan kişisi de bilinmemekle beraber camii avlusu bulunan mezar kitabesi 1003 yılını gösteriyor. Alaybey camiden sonra karşınıza çıkan saat size zamanla beraber çarşıyı yarıladığınızı söylüyor. Biraz ilerleyince duvarında çeşme bulunan Hüseyin paşa Hamamı ve sarı Mektep olarak adlandırılan tarihi mekana geliyorsunuz. Bu iki binanın arasından geçerek Hüseyin paşa Camisine geçebiliyorsunuz. Hüseyin paşa hamamının caddeye bakan bölümleri mağaza haline getirilmiş iç kesimi ise bakımsız depo olarak kullanıyor. Bu hamamında bir an önce kültürümüze kazandırılması gerekiyor. Gaziler caddesinin sonuna doğru yaklaştığınızda güzel bir kokunun geldiğini hissediyorsunuz. Elmacı pazarı olarak adlandırılan baharatçı çarşısına geldiniz demektir.

Gün akşamı da beraberinde getirdiğinde Gaziler caddesinin sonuna gelmiş olacaksınız. Şimdi geriye dönüp baktığınızda akşam ışıklarının vitrinlerde parlayan altınları daha da parlayan altınları daha da parlattığını göreceksiniz. Caddenin büyüsüne kapılıp alacaklarınızı unuttuysanız eğer acele etmenizi öneririz. Akşam ışıklarının yanması ile beraber kepenkler yavaş yavaş iner Gaziler Caddesinde. Bir günlük tarih, sanat ve alışveriş faslını kapatmış olduk…

Gaziantep’e gelince Gaziler Caddesini gezip görmeden gitmemenizi tavsiye ederiz…