Bir Destanın Adı: Karayılan Molla Mehmet!

Gaziantep kahramanlarından Karayılan Molla Mehmet’in tarihe geçen destanı…


Gaziantep kahramanlarından Karayılan Molla Mehmet’in tarihe geçen destanı…

Bir Destanın Adı: Karayılan Molla Mehmet!

Molla Mehmet Karayılan 1888 yılında şimdilerde Gaziantep’in Araban ilçesine bağlı Elifler mezrasında kıl çadırda doğmuş olup, Besni nüfusuna kayıtlıdır.
Asıl adı Mehmet’tir. Malatya Akçadağ ilçesi Söğütlü köyü imamından Kur’an dersleri almıştır. Köyde ara sıra Namaz kıldırdığı için ona “Molla”denildi. Babası Memo bir köy kavgasında elindeki kılıçla köy halkının tamamını mağlup ettiğinden iyi dövüştüğü için ona “Karayılan gibi kayıp gidiyor” demişler. Bu nedenle “Karayılan” unvanı ona babasından kalmıştır.
Molla Karayılan Malatya, Pazarcık, Islahiye’ye kadar uzanan bölgede yaşayan Atmalı boyunun Kabalar oymağındandır. Malatya Askerlik Şubesinden gönüllü olarak Seferberliğe ve Erzurum Doğu cephesinde Kazım karabekir komutasında Kurtuluş Savaşına katılmıştır. Gösterdiği başarılardan dolayı madalya almıştır.
Cephede yaralanınca, Erzurum Hastanesine kaldırılmış, daha sonra Malatya hastanesine gönderilerek orada tedavi gördükten sonra terhis edilmiştir.
Köyüne dönen Karayılan Kabalar oymağının beyi olarak seçilmiş, Malatya ve Pazacık civarlarında ortalığı kasıp kavuran eşkıya Bozo’yu yakalayıp ağaca asmış, bu davranışından dolayı askeri komutandan mükafat almıştır. Doğu cephesi komutanı Kazım Karabekir’den bir gün kendisine bir telgraf gelir; “Düşman Kilis’ten Antep’e girmek üzeredir. Düşmanı Antep’e sokmayınız! Gözlerinden öperim. Komutanın Kazım Karabekir”Karayılan bunu bir emir kabul etti ve savaş hazırlıklarına başladı. Ancak Antep henüz Karayılan’ın adını duymamıştı. Atmalı aşiretinden 82 gönüllü akrabasını çete olarak topladı. 1600 baş hayvanını satarak hiç kimseden yardım ve destek almadan çetelerini donattı.
Annesi Ayşe “Yavrum sen bu kadar malı mülkü satıp nereye gidiyorsun? Sen deli misin?” diyor. Karayılan; “Ana Ana sen doğuda Rusların- Ermenilerin yaptıklarını görseydin, şimdi sen de durmaz giderdin” dedi.
Kadeşi Süro Mamo’yu Maraş’a gönderdi, üç katır yükü silah satın aldı. Kimseye bilgi vermeden kendi köyünden çeteleriyle birlikte geceden Karabıyıklı köyünde pusu kurdu. Maraş’a giden Fransız kuvvetlerini perişan etti. 50 kadar Fransız askerini esir aldı, esirlerini kendi köyüne götürerek hergün onları koyun eti ile besliyordu. Karayılan Antep’e gidince esirleri Pazarcık kaymakamına teslim etti. Adını Karabıyıklı cephesi ile Antep’e ve Türkiye’ye duyuran Karayılan’a Heyet-i Merkezi’ye tarafından görev verilmek üzere davetiye çıkarıldı. Dülük köyüne gelen Karayılan eşkıya Samlı Kel Ahmet’i bu köyde ağaca astı. Kılıç Ali ile bu köyde tanıştı.
Antep’e giren Karayılan çetesi ile birlikte Karagöz Camii’ne yerleşti. Daha sonra çetesi 150’yi buldu. Bu arada Karayılan Antep cezaevinin kapılarını aştırmış, hükümlerin ellerine silah vermiş çetesine yeni gönülüler katmıştır.
Elmalı cephesinde 1. ve 2. Ağcakoyunlu cepheleri, İkizkuyu cephesi, Nizip yolu savaşları, Mağarabaşı savaşları ve Kurbanbaba savaşına katılan Karayılan; İkiz kuyu cephesinde Fransız katar kolunu perişan etmiş, Fransız kumandan Norman kolundan yaralanarak Halep’e kaçmıştır. Norman’ın hanımı ise Karayılan’ın cephesine esir düşmüştür.
Hanım iki ay çetelerle birlikte kalmış mütarekeden sonra başkarakolun orada hanımı Norman’a teslim edilmiştir. Antep’in teslim olmasından sonra, Fransızlar yardım dağıtırken çeteler yardım almaya gelmezler, Norman’ın hanımı bizzat ismen onları çağırtarak kocası normana “Ne istiyorlarsa onlara fazlasıyla ver. Onlar bana dokunmadılar, iki ay boyunca bana bir hanımefendi gibi baktılar” deyince Norman çetelere ne istediklerini sorar.
Çetelerde silah ve mermi istiyoruz” dediler. Bunun üzerine “silah ve mermiyi ne yapacaksınız” diye sorulunca “size sıkacağız” dediler.
Karayılan 24 Mayıs 1920 sabahı kalkar her zaman olduğu gibi beyaz kefenini giyer, sabah namazını kıldıktan sonra kamçı ve gümüş saplı kamasını Karagöz camii imamı Mehmet Ömer’e teslim eder “Hocam ben cepheden dönersem emanetimi geri verirsin. Şehit olursam bunları köydeki kızım Selvi’ye verirsin” der.
İşte o gün bu gündür 24 Mayıs 1920 Sarımsak tepede zorlu bir savaştan sonra düşman kaçmaya başlayınca sevinerek mevzi değiştirmek ayağa kalkan Karayılan, Hayri Efendi’nin bağının çitinin üzerinden geçerken talihsiz bir kurşun göğsünü parçalamıştır. O gün kendisi ile birlikte 19 arkadaşı daha şehit olmuştur. Sarımsak tepe Karayılan‘ın son cephesi olmuştur. Antep iki ay içerisinde kader arkadaşı olan iki kahramanı kaybetmiş olup Şahin bey ve Karayılan’ın şehadetinden sonra Antep pek fazla aşlığa dayanamadan telsem olmuştur. Antep’li bu savaşta 6347 şehit vermiştir.
Antep halkı Karayılla’ın ölümünden sonra Karayılan’ın ardından şu ağıtı yakmıştır:
Karayıla der ki gelin oturak
Kilis yollarından kelle getirek
Fransız adını bütün batırak
Vurun Antepli’ler namus günüdür
Vurun çetelerim namus günüdür
Atına binmiş de elinde dizgin
Girdiği cephede hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde yılanım azgın
Vurun Antepliler namus günüdür
Vurun çetelerim namus günüdür

Bir Destanın Adı: Karayılan Molla Mehmet! içeriği, 16 Şubat 2019 tarihinde Biantep.Com sitesinin Keşfet bölümüne eklenmiştir.

DEĞERLENDİRME 3.0

İçeriği Nasıl Buldunuz?

Captcha