Soğuk Kış Aylarında Vücut Direncinizi Artıracak Bitki Çayı Önerileri
Hastalıkları atlatma ve zinde kalma bahanesiyle tüketilen kış çaylarına itiraf edin ki hepiniz bayılıyorsunuz. Bunu bildiğimiz için biz de size bu hem lezzetli hem de şifa dolu bir kış bitki çayları listesini sizler için hazırladık.
Kötü ruhlara kesin çözüm: Ökse Otu
Ağaç gövdelerine tutunan ve sarmaşık gibi büyüyen ökse otu, genellikle kan basıncını düşürmede kullanılıyor. Mistik bir imaj da yüklenilen ökse otunun bazı kültürlerde iyi şans getirdiğine, büyüye karşı koruduğuna ve doğurganlığı artırdığına inanılır. Kas kasılmalarına, sinirsel gerginliğe, astıma, yüksek tansiyona ve mide kasılmalarına karşı birebirdir.
Bitkilerin kralı: Tarhun
Avrupa’da şanı “bitkilerin kralı” olarak yürüyen tarhun, antioksidan, mineral ve vitamin açısında bir hayli zengin bir bitki. Baharat olarak yemeklerde sıklıkla kullanılan tarhun, aynı zamanda uykusuzluğu şıp diye çözüyor ve iştah açıyor.
Gribe kesin çözüm: Zencefil
Bütün kış bizi kurtarmak için ‘hazır ol’da bekleyen zencefilin çiçekleri orkideye benziyor. Anavatanı Asya’nın tropikal bölgeleri olan zencefil Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Jamaika, Batı Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nin tropikal bölgelerinde de yetiştiriliyor. Faydaları saymakla bitmeyecek zencefil, grip, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve öksürüğün yanı sıra, mide bulantılarının da en garantili çözümü. Zencefili hem kuru hem de taze hâliyle tüketebilirsiniz. Ancak çok etkili ve sert bir tadı olduğunu, bu nedenle miktarı küçük tutmanız gerektiğini unutmayın.
Kadınların dostu, yağların düşmanı: Rezene
Pakistan ve Hint mutfağının vazgeçilmezi rezene, dereotunu andıran bir kokuya sahip. Hazımsızlık, mide krampları, sindirim sorunları ve ateşe iyi gelen rezene, yağ yakılmasını hızlandıran özelliğiyle de zayıflamaya yardımcı oluyor. Kadınların favori çaylarından biri olduğunu söylesek yalan olmaz.
Biraz tehlikeli bir çay: Sinameki
Tropikal bölgelerin popüler bitkisi sinameki, ismini telaffuz etmeye dahi çok alışık olmadığımız bir bitki türü aslında. Somali, Mısır, Hindistan, Ortadoğu ve Sudan’da yetişen sinameki, bağırsakları temizler, iştahı kapatarak diyet yapanlara yardımcı olur ve şişliği alır.
Bu bitki, müshil etkisi sebebiyle ilaçlarda sıkça kullanılır. Bu nedenle sinameki çayını bu etkisini unutmadan içmenizi öneririz. Özellikle böyle bir probleminiz yoksa bağırsakları zorlamaya hiç gerek yok.
Kolesterol ve tansiyon için birebir: Hibiskus
Hibiskus, Jamaika, Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika ve Karayip Adaları’na özgü bir bitki. Sıcak ve soğuk olarak tüketilebilen hibiskus çayı; genellikle zencefil ile birlikte hazırlanır. Eğer ekşi seviyorsanız, bu çay burukluğuyla tam damak tadınıza göre. Yüksek oranda C vitamini içeren hibiskus, birçok bitki çayında renk ve ekşilik vermesi için de kullanılır. Kolesterol ve tansiyon sorunu olanlar için birebirdir.
Depresyon tedavisinin yıldızı: Sarı Kantaron
Yıldız şeklinde sarı çiçekleri olan sarı kantaron, Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Asya ve Kuzey Amerika gibi dünyanın pek çok bölgesinde yetişiyor. Amerika’da en çok satılan bitkiler listesine girmeyi başaran sarı kantaron, depresyon tedavisinde son derece etkili bir bitki. Stresli yaşam koşturmacasında sakinleştirici almak yerine sarı kantaron çayını denemek daha faydalı diye düşünüyoruz.
İsmi sevimli, faydası çok: Ebegümeci
Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’nın bazı bölgelerinde doğal olarak yetişen ebegümeci, ülkemizde de farklı bölgelerde görülüyor. Nehir kenarlarında ve rutubetli ortamlarda yetişebilen ebegümeci, boğaz kuruluğu ve öksürüğe iyi geliyor. Aynı zamanda cilde yumuşaklık da veren bitki, bu sebeple cilt bakım ürünlerinde de sıkça kullanılıyor. Ebegümeci, çok bilinmese de, en faydalı bitki çaylarından biri.
Klasik bitki çaylarından sıkılanlara: Gülhatmi
Gülhatmi, idrar sökücü özelliğiyle biliniyor. Eğer kış aylarında bitki çayları tüketmeyi seviyorsanız, öksürüğü gideren ve boğazı yumuşatan gülhatmini denemelisiniz. Çay olarak hazırladığınız gülhatmi, biraz soğuduktan sonra yüzünüzü de yıkayabilirsiniz. Çünkü bu bitkinin cildi temizleyici ve onarıcı özelliği de bulunuyor.
Bir kış klasiği: Ihlamur
Kokusu bile yeter dediklerimizden. İdrar ve balgam söktürücü, göğsü yumuşatıcı özellikleri ile kış aylarının vazgeçilmez içecekleri arasında yer alıyor. Balsız düşünemediğimiz çaylardan biri kendisi. Ancak bal sevmeyenlerdensiniz az şeker ile de enfes olur.
Kaşındırıcı olduğu kadar direnç artırıcı: Isırgan
Her ne kadar kaşındırması ve tahriş etmesi ile tanısak da, ısırgan tam bir kötü gün dostu. Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’nın soğuk bölgelerinin yanı sıra, Kanada’nın bazı bölgelerinde doğal olarak yetişen ve 1 metre uzunluğa erişebilen bitki, günümüzde pek çok ilaçta kullanılıyor. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz ısırgan, özellikle kışın çay olarak içildiğinde vücut direncini artırma konusunda önemli fayda sağlıyor.
Uyku sorunu yaşayanların devası: Melisa
Uyku getirmesi ve sakinleştirici etkisiyle bilinen melisa çayı, limon ve bal ile enfes oluyor. Limona benzer hafif bir kokusu olan melisanın kökeni, Güney Avrupa ve Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere dayanıyor. Birçok şifalı bitki gibi melisa da yabani olarak yetişiyor. “Gribe ne faydası var?” dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki melisa, yüksek oranda ter attırma özelliğine sahip. Bu da iyileşmenin en önemli adımlarından biri biliyorsunuz. Yalnız tiroit rahatsızlığınız varsa kullandığınız ilaçlarla etkileşime girmemesi için melisayı doktorunuza danışarak tüketmeniz gerektiğini de unutmayın.
Burun tıkanıklığına kesin çözüm: Nane
Hazımsızlık, gaz, sindirim sistemi sorunlarının çözümünde kullanılan nanenin, aynı zamanda yağı da fazlaca tüketiliyor. Yılın her döneminde bulunabilinen naneyi tıkanmış burnunuzu açmak için de kullanabilirsiniz. Nane çayını bir güzel hazırlayın, içmeden önce o keskin buharını derin derin içinize çekin, gözleriniz yansa da sabredin, farkı hızlıca göreceksiniz. Aktarlardan kuru nane alarak çayını demleyebileceğiniz gibi, taze naneleri küçük parçalara bölüp iki gün bekleterek kuru nanelerinizi demleme keyfi yaşayabilirsiniz.
Antik Mısır’dan bu yana şifa dağıtıyor: Papatya
Bir başka uyku problemine çözüm bitkisi daha; papatya. Antik Mısır’a kadar uzanan bir geçmişe sahip olan papatya çayı, dünya genelinde çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde en çok kullanılan bitkisel çaylardan biri. Papatya, yüksek fosfor içeriği ile kemiklerin güçlendirilmesinden ruhsal sorunlara, antioksidan etkisi ile kanserle mücadeleden sinir sistemi sağlığının korunmasına kadar pek çok alanda faydalı olması ile dikkat çekiyor.
Her kadının ilk üçünde yer alır: Yeşil çay
İlk kullanımı M.Ö. 3000’e dek uzanan yeşil çay, kilo vermek ve kolesterolü düşürmek için kullanılıyor. Son yapılan araştırmalara göre hücrelerin yayılımını yavaşlatarak kanseri engellediği keşfedilen bitki, böylece popülerliğine popülerlik katmış oldu.
Onu sevmemek imkânsız: Adaçayı
En kolay içimli çaylardan biri olan adaçayı, kışın en çok tüketilen bitki çaylarından biri. Sindirim sistemi sorunlarını çözen ve hafızayı güçlendiren adaçayı, aynı zamanda dahili enfeksiyonlardan korunma, terlemeyi azaltma ve saç bakımı gibi pek çok farklı alanda faydalı oluyor. Bitki çaylarından nefret edenleri bile içimi keyifli ve leziz bu çay ile tavlamanız mümkün.
Yemeklerin baş tacı: Biberiye
Çama benzeyen kokusuyla bildiğimiz biberiye, hazımsızlık ve kabızlık gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında ve hafızayı güçlendirme tedavilerinde kullanılıyor. Anavatanı Akdeniz olan biberiyenin, sağlığa faydaları geniş çaplı olarak öğrenildikten sonra Avrupa’nın büyük bölümünde ve Amerika kıtasında yetiştirilmeye başlanmış. Pek çok yemeğe lezzet vermek için de kullanılan biberiye, yağı da tüketilen bir bitki.
Adı havalı, kendi faydalı: Ekinezya
İsmi güzel bir çay daha; ekinezya. Amerika kıtasında doğal olarak yetişen ve bu bölgede en popüler bitkiler arasında yer alan ekinezya, zamanında kıta yerlileri tarafından kullanılmış, günümüzde hâlen çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan şifalı bir bitki. En sık kullanıldığı durumlar ise, enfeksiyonlar ve grip gibi bulaşıcı rahatsızlıkların tedavisi. Bitki, cool ve entellerin öncelikli içeceklerinden biri olarak da dikkat çekiyor.
Ne kadar ekşi, o kadar faydalı: Kuşburnu
Ekşiseverler, sizi böyle alalım. Kanı sulandırması ve C vitamini deposu olması nedeni ile listemizin en önemli çaylarından biri kendisi. Öksürük, hapşuruk ne varsa hepsinin düşmanı olan kuşburnu; Kuzey Afrika ve Asya’nın ılıman iklimlerinde doğal olarak yetişiyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle de ün yapan çay, pek bilinmemesine rağmen bir gül meyvesi.
Tüm bu çayların hemen hemen hepsinin sallama ve poşet çay versiyonlarını bulabilirsiniz. Ancak tabii ki önerimiz asla bu değil. Aktarlardan en doğallarını alıp kendi elleriniz ile demlemenizi tavsiye ederiz.