Bilim & Teknoloji

Parmak İzi Nedir?

Parmak izi, parmakların son eklemi ve uç kısmındaki kıvrımların meydana getirdiği iz olarak tanımlanmaktadır. Parmak izi, ilmek, kemer ve helezonu andıran biçimlerde üç şekilde bulunmaktadır. Herkesin, bu belirtilen biçimlerin kategorilerinden birine mensup olduğu belirtilmektedir..

Bu biçimler, 30 tane ufak ayrıntıyla birbirinden ayrılır ve hiç kimsenin parmak izi bu ufak ayrıntılar sebebiyle benzerlik göstermez. Bu farklılıkların sayısı ve parmak üzerindeki yerleri kişilere göre değişiklik gösterir. Bu özellik insan doğmadan önce genetik olarak oluşmaktadır ve ölene dek değişmez. Parmak izi, deri altı papillerindeki bir tabakada oluşmuştur ve belli biçim, büyüklük ve parmak üzerinde bulunduğu yer itibariyle, çok karmaşıktır. Bu da bizlere, tek yumurta ikizi olan iki bireyin bile parmak izlerinin aynı olamayacağını göstermektedir. Kriminologların çalışmaları sonucunda, parmak izinin çok benzer olması ihtimali milyarda bir olabilmekte ve en yüksek benzeme vakasında da en fazla 12 ortak noktaya rastlanabilmektedir.

Parmak izi çalışmalarının tarihi uzun bir geçmişe dayanmaktadır.

İlk çalışmaları Nehemiah Grew, Marcello Malpighi  ve J. E. Purkinje  gibi anatomistler yapmış, bu izlerin insan hayatı için önemli ayrıntılar gizlediğini düşünmüşler fakat bu izlerden faydalanma metotlarını belirtmemişlerdir.

Modern anlamda parmak izi tespiti ve faydalanma konusunda ilk adım 1880’de atılmıştır. İngiliz bilim adamı Henry Faulds ve Wiliam James Herschel, Nature adlı bir bilim dergisinde parmak izi hakkında makale yazmışlar, çalışmalarla parmak izinin nasıl gözlemlenebileceği üzerinde durmuşlar, hatta şu anda bizlerin kullandığı parmak izi alma metodunu bulmuşlardır.

Günümüzde mürekkeple düz bir zemine resminin aktarılması durumunu bu metod sayesinde kullanabilmekteyiz. Bu nedenle bugün kullanılan bu metoda Henry Metodu denilmektedir. Daha sonra, parmak bu konu üzerinde çalışan Galton, parmak izinin ebeveynden kalıtımsal olarak geçmediğini açıkladı.

Dolayısıyla her insanın parmak izinin birbirinden farklı olduğunu kaydetmiş oldu. Böylelikle, şu an kabul etmiş olduğumuz parmak izi tektir, özneldir ve eşsizdir kavramı da oluşturulmuştur.

Parmak izi alınması çok kolay bir işlemle olmamakla birlikte, özen ve ihtisas gerektiren bir işlemdir. Çünkü, parmak izi bir zemine aktarılırken, parmak üzerindeki yabancı maddeler, yağ ile birlikte zemine geçmektedir.

Bu maddelerden arındırılıp, görünür hale getirmek için çeşitli kimyasallar kullanılmaktadır. Tam anlamıyla resim aktarılamasa da, küçük bir kısmı bile parmak izinin özelliğini ve kişiye aitliğini belirlemeye yetmektedir.

Parmak izi çalışmalarının gelişmesi ve kişileri belirlemede yarattığı eşsiz yöntem ile birçok alanda fayda oluşturmuştur.

Özellikle, günümüzde suçluların bulunması konusunda daha iyi bir yöntem bulunmadığını söylemek güç olmayacaktır. Kazalar sonucu ölen vatandaşların kimliğinin belirlenmesinde kullanılması da çok büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Tanınmayacak şekilde ölüm yaşayan kişilerde bile kimlik tespitinin yapılabilmesi bu konuda çok önemli bir gelişme olarak bilinmektedir. Çünkü, bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, parmak izi kimlik tespitinde kesin delildir.

Ayrıca imza atamayan ve okuma yazma bilmeyen kişiler için de imza niteliği taşımaktadır ve tüm resmi işlerde bu metot kullanılarak, kişinin parmak izinin eşsizliği nedeniyle imza olarak kullanılmaktadır.

1985 yılında İngiltere’de Leicester Üniversitesi Genetik Bölümü öğretim üyesi Alec Jeffreys, kalıtım maddesinin incelenerek bir kişiye has DNA karakterinin tespit edilebileceğini öne sürdü. DNA veya diğer adıyla genetik parmak izi, kişi tespitinde daha güvenilir bir metod olduğunu ortaya koymuştur.

Günümüzde suçluları, suç mahalinde bıraktığı parmak izinin incelenmesiyle bulunmaktadır. Neredeyse %100 e yakın bir doğruluk payı oluşturduğundan en güvenilir metoddur. Genetik parmak izi deliliyle ilk mahkumiyet kararı, 1987 Ekiminde Bristol Mahkemesi’nde alınıştır. Ayrıca parmak izi babalık tespitinde ve bulaşıcı hastalıkların teşhisinde kullanılan bir metod olma özelliği taşır.

Bu kadar önemli işlevlerle kullanılan parmak izi, kişinin ölümünden 10 yıl sonrasına kadar emniyette bulundurulmaya devam etmektedir. Genel olarak, 80 yıl boyunca parmak izimi emniyette bulunmakta ve herhangi bir durumda doğrudan teşhislerde kullanılmaktadır. Kayıt tarihinden 80 yıl sonra, sistemden silinmektedir. Buna benzer olarak izlerinden tanınmalarının DNA ve gözdeki iris tabakasının biçimi de parmak izi kadar etkili bir yöntem olarak kullanıldığını belirtmekte fayda vardır.

Hayatımızın kilit noktası ve kimliğimiz küçük bir parmak ucunda bulunmaktadır. Bu eşsiz durumun keşfiyle birçok alanda yaşanılan faydaların, gün geçtikçe daha da ilerleyeceği unutulmamalıdır.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Protein Hakkında Bilgiler Yeni Korona Virüsü Riskine Karşı 14 Kural Türk cerrahlardan ‘sınır ötesi’ operasyon Ruh Sağlığını Koruma Yöntemleri İnternet Bağımlılığı Nedir? Nasıl Kurtuluruz? Son trend açık mutfaklar Nelerdir ?