Maladaptive Daydreaming Sendromu
Bugün ki konu başlığımızda sizlere sadece bedenimizi sağlıklı ve temiz tutmanın yanında zihnimizi de sağlıklı tutmanın önemini anlatacağız Maladaptive Daydreaming Sendromu Nedir?
Son yıllarda bilim ve tıp’ın ilerlemesiyle beraberinde önemli gelişmeler ve bilgiler elde edildi ve bu sonuçlar doğrultusunda bedenen değil beyin olarak da sağlıklı olmamızın gerektiğini öğrendik.
Sizlere yeni psikolojik bir hastalıktan bahsetmek istiyorum ismi başlığımızda olduğu gibi “Maladaptive Daydreaming”dir.
Öncelikle bu makalemizi okumadan önce kafanızı temizleyin… Hastalık dediğimiz zaman aklınıza gelen delirmek, sinirlenmek, yada kötü olan birçok olay gelir ama bu hastalık öyle değil tam tersi sizi mutlu ediyor sizi hayal dünyasında Kral-Kraliçe yapıyor Evet yanlış okumadınız bu hastalık sizi mutlu ediyor. Şimdi diyeceksiniz ki bizi mutlu eden hastalık mı olur? Evet oluyormuş demek ki…
Bu hastalığın türkçe terimi ise “Hayal Kurma Bozukluğu/ Bağımlılığı” olmaktadır.
Hayal kurmak hepimiz için güzel bir olaydır. Hepimizin bir hayal dünyası bulunmaktadır.
Hepimiz hayal kurmaktayız ama bir kişiye veya insana hayalin ne diye sorduğumuz zaman hayal dünyasındaki mutluluk yüzüne yansıyor gevşiyor, rahatlıyor. Zaman zaman hayalimiz şekil değiştirsede yinede hayal kurmaktan vazgeçmiyoruz.
Peki size şu soruyu sorayım neden hayal kuruyoruz ?
Çocukluğumuzda hayal kurmuşuzdur elbette hayal kurar bazen hayali arkadaş bile edinmişizdir.
Bu bizim çocukluğumuzdaki dönem için çok normal bir süreç olmaktadır.
Çocuklar günlük hayatına devam edip gerçek konulardan örnek almayarak istediği kadar hayal kurabilir.
Tabii ki çocukluktan yetişkinliğe de adım atsak hayal kurmayı bırakmadık bırakamayız. Ama hayallerimiz çocukluk dönemimizdeki gibi değil o zamana oranla daha planlı daha gerçekçi olmaktadır.
Mesela gece uyumadan önce geleceğimiz hakkında plan proje yapmak. Otobüste kulaklıkla hayal kurmak tabii ki bunlarda normal olmaktadır.
Düşünüyorsunuz demi hayal kurmak neden tehlikeli olsun yada oldu, hayal kurmak nasıl zararlı olabilir der gibisiniz…
Hayal kurmak, nasıl bir kaleyi korumak için savunma hattı oluyorsa beynimizde egoyu korumak amaçlı bu yönteme başvurmaktadır.
Çocukluğumuzdan beri bizi korumak amaçlı olan beynimiz sürekli kötü olmamak için bir yöntemler içerisinde bulunuyor. Hayal kurmakta yöntemlerden biri olmaktadır.
İlgi gösterilmeyen bir çocuk, hayal kırıklığına uğradığı zaman mutsuz olduğu zaman hayal dünyasını tercih etmektedir. Kendi seçimleriyle değil, beynin koruma amaçlı yaptığı bir yöntemdir.
Yaşamımızda acımasız gerçekleri gördükçe, beynimiz savunmaya geçip bize yalan söyler gibi oluyor.
Mesela diyelim iş gününüz çok kötü geçti, yada okulda rezil olduğunuz bir duruma düştünüz, yada insanlar tarafından dışlanan birisiniz. Bu durumlarda beyin size bir kapının anahtarını sunuyor o anahtar ise sizi bam başka boyuta kendiniz hükümdarlık sürdüğünüz boyuta götürüyor… “Hayallere”
Aslında bakıldığı zaman güzel duruyor faydalı kendinizi o olayları düşünerek yıpratmıyorsunuz… Ama bu olay belli bir süre için güzel.
Mesela çok üzgünsünüz kafanızı dağıtmak için sevdiğinizi hayal ediyorsunuz. Aslında bu durum iyi bir şey ego kendini toparlayıncaya kadar sanki uyuşturucu görevi görüyor ama bu durum ilerledikçe uyuşturucu bağımlısına dönüştürüyor.
Hayal kurduğumuz zaman sanki karşımızda biri varmış gibi jest ve mimik yapıyorsak dikkat!!!
Hayal kurduğumuz zaman mimikleri kullanıyorsak. Normal olarak bir şeyler düşündüğümüz zaman tebessüm edebiliriz. Ama bu hastalıkta maladaptive daydreaming sendromunda gerçekten ağlamaya, gülmeye hatta ve hatta konuşmaya başladığımız zaman tehlike yaklaşıyor demektir.
Bu sendromu yaşayan insanlar ise, evlerinde kendi kendine konuşuyor sanki karşısında bir insanla konuşuyormuş gibi olduklarını söylemişlerdir.
Hayallerimiz normalde kısa ve öz olmaktadır öyle değil mi ?
Ama maladaptive daydreaming sendromunda sanki bir hayat yaratıyorsunuz. Örnek verecek olursak bir mesela bir insan hayal etmekle kalmıyor o insanla geziyorsunuz, hayatınızı paylaşıyor hatta başka başka ülkelere seyahat ediyorsunuz adeta kendinize bambaşka dünya yaratıyorsunuz.
Kendi dünyanıza geçiş yapmak için yalnızlığı seçiyorsunuz.
Maladaptive daydreaming sendromunda yavaş yavaş gerçek dünyayla bağlantıyı kesmeye başlıyorsunuz dışarı bağlantıları kopartmakla kalmayıp ailevi bağlantıları da kesiyorsunuz çünkü kendi dünyanızda çok arkadaşınız, aile yerine koyduğunuz insanları yaratıyorsunuz.
Sosyalleşmeden kaçma sebebiniz hayal için zaman üretmek değil tabii ki, hayatın gerçekliğinden kaçmak…
Kendi dünyanızda size gerçekleri söyleyen biri yok adeta o dünyanın en başarılı, en mutlu insanı sizsiniz. Bunun sonucunda beyniniz sizi dış seslerden uzak tutmuş oluyor.
Diyeceksiniz ki acı yok, şikayet yok kendi halimizdeyiz mutluyuz bu nasıl bir hastalık?
Zaten bu hayata yaşayıp kötü yada iyi mutlu olmak değil mi ?
Bu hayatta kalmak için yapmanız gereken görevler zorluklar var tabii ki…
İşe gitmeliyiz üretici olmalıyız, okula gidip ders öğrenmeliyiz hayal kurmak yerine derse odaklanmak gerekir. Diğer yandan ise sosyal olmak gerekir iletişim kurmak yeni insanlarla tanışmak gerekir enerji dolu olmamız gerekmektedir. Peki bu durum hayaller zihnimizi ele geçirirken nasıl olacaktır ?
Zamanla gerçekliğe dair enerjiniz inancınız kayboldukça, hayalinize geçecektir. İlerledikçe içe kapanmakla kalmayıp bazen gerçek hayatınızda basit bir hareketi bile yapamayacak duruma geleceksiniz.
Maladaptive daydreaming sendromu yaşayan insanların ise bazı tavsiyeleri olmuştur;
Öncellikle hayallerinize güç veren ne varsa uzak durmak ilk olarak müzik geliyor.
Sonrasından ise film ve dizilerden uzak kalmanızda sağlığınız açısından faydalı olacaktır. Neden diye sorarsanız filmlerden ve dizilerden esinlenmez kendi halinizde olursunuz.
Diğer bir yöntem ise kontrol altına alıp düzenli ve programlı bir şekilde hayal kurmak gerekir.
Hayal kursanız bile asla ve asla gerçeklikten çok uzak olmasın çünkü hayalinizle gerçek dünya arasında sıkışıp kalırsınız ve acı çeker kısır döngüye girersiniz.
Son tavsiye edilen ise Yazı yazmak olacaktır. Aklınızdaki hayatı film sahnelerine dökebilirsiniz.
Bu maladaptive daydreaming sendromu en iyi ilaç ise “TERAPİ”
En zor olan da bu olur herhalde çünkü hayal kurma bozukluğu olduğunu kabul edip bu durumu terapi yöntemi ile çözmesidir. Çünkü hayal dünyasından kopacaklardır ve bu durum onlar için evlerinin yıkılışı başka bir diyara göç gibi olacaktır. Ama emin olun en iyisi böyle olmasıdır.
Ne olursa olsun inanın eğer hayalinizde nasıl biri olmak istiyorsanız bunu gerçek dünya’da yapın gerçekleştirin.
Yazı: Taner SÜRGÜÇ