Sizin Gaziantep

Gaziantep’te Sedefçilik Sanatı

Sedef; deniz ya da göllerden çıkarılan midye, istiridye gibi canlıların kabuklarında bulunan parlak ve sert bir madde, sedefkârlık ya da diğer ismiyle sedef kakmacılık ise sedefin ahşapla birlikte işlenerek çeşitli süs eşyaları üretilmesidir.

İlk örneklerine M.Ö. 4000 yılına tarihlenen Sümerlilerin mezar taşlarında rastlanan Sedefkârlık, eski dönemlerde özellikle Doğu ülkelerinde yaygın şekilde icra edilmekle birlikte, Osmanlı Devleti döneminde zirveye ulaşmış ve Türk-İslam sanatının klasik örneklerinin verildiği süsleme tekniğine dönüşmüştür. 15. yüzyıldan itibaren inşa edilen camiler, saraylar ve konakların kapı, pencere süslemelerinde ve bu mekânlarda kullanılan aksesuarların yapımında oldukça ilgi gören el sanatları arasındadır.

Sedefçilik Uzakdoğu’da yaygın olarak uygulanan el sanatı olsa da Selçuklu ve Osmanlı Devletler döneminde Anadolu’da zirveye ulaşmıştır. Uzmanlar, sedef sanatının 5 ekolü olduğunu ifade ederler:

Viyana İşi: Avusturya’da uygulanan teknikte siyah mobilyaların üstüne pirinç, bakır ve kurşun gibi malzemelerle kesilmiş kompozisyon montajlanır. Etrafı pirinç tellerle çevrilen metal levhalarla tellerin arasına sedefler gelişi güzel kırılır.

Uzakdoğu İşi: Hindistan, Çin, Japonya, Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerinde genellikle siyah zemin üzerine renkli sedefler ve canlı figürler kullanılarak üretilen sedeflerin ortak ismidir.

Eser-i İstanbul: Kakma yöntemi ile yapılan sedef, bağ, fildişi ve değerli taşların uygulandığı yıldızların çokgenlerin ve diğer geometrik desenlerin işlendiği sanat türüdür.

Kudüs İşi: Kudüs’teki Mescid-i Aksa Cami’nin maketini veya üretilen eserlerin üzerinde bu caminin tasvirini, kitap kapaklarına, çerçevelere ve benzeri ürünlere kabartma biçiminde işlenir.

Şam İşi: Önceden çizilen motif ceviz ağacından yapılan iskelet üzerine aktarılır. Etrafına teller tutkallanarak, ana motifleri çizecek şekilde açılan yüzeye çakılır.

Dalgıç Ahmet Ağa ve Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’nın katkılarıyla o dönemde İstanbul’da yüzün üzerinde sedef atölyesi açılmış ve beş binin üzerinde çalışanıyla önemli bir sektör haline gelmiştir. Ne yazık ki Osmanlı imparatorluğunun gerileme devresi, sedef işlemeciliği içinde aynı kaderi getirmiştir. Ünlü sedefkârlardan biri de Yıldız Sarayı’nda kurduğu atölyede sedef ürünler yapan Sultan İkinci Abdülhamid’dir. Usta bir marangoz ve sedefkâr olan Padişahın sedef kakma sanatını kullanarak imal ettiği masa-dolap takımı filmlere konu olarak ün yapmıştır. Daha sonra adeta duraklama devrine giren sedefkârlığın yeniden canlandığı yer Gaziantep olmuştur.

Gaziantep’te sedefkârlık önceleri sadece silah kabzası üzerinde icra edilse de 1960 yıllarından itibaren farklı mobilya ve aksesuarlar üzerinde uygulanmaya başlanmış ve Gaziantep’te gelişimi hızlanmıştır. Gaziantep’te tüm dünyada uygulanan sedef kakmacılığa yeni bir boyut kazandıran telkarilik de eklenmiş ve böylece sedefin tel ile birlikte işlenmesiyle sayısız şaheser ortaya çıkmıştır. Gaziantep’te icra edilen sedefkârlığın Şam ekolü ile benzerlikler taşıdığı, ancak ustaların bu ekolü geliştirerek yepyeni eserler meydana getirdikleri görülmektedir.

Sedef Kakmacılığının Üretim Süreci

Üretkenlikleri sayesinde sedef kakmadan birçok göz alıcı ürün imal etmeyi başaran Gaziantepli sedefkarlar genellikle ceviz ağacını işlemeyi tercih ederler. Öncelikle ahşabın üzerine işlenecek desen çizilir. Hazırlanan desene tellerin çakılacağı genişlikte yer açılır. Alüminyum, Pirinç ya da Gümüş teller iz yapılan yollara çekiçle çakılır ve tutkalla sağlamlaştırılır. Tellerin ahşaba yapışmasından sonra sedef döşenecek bölgeler yine keski ile oyulur.

Sıra midye ve istiridye kabuğu şeklinde bulunan sedeflerin işlenmesi ve yerine yerleştirilmesine gelmiştir. Bu oyuklara önceden kesilip hazırlanan sedefler kabaca yerleştirilir. Daha sonra tutkalla yerleri sağlamlaştırılan sedefler gün boyunca kurumaya bırakılır. Kuruma işleminin ardından tesfiyelenir. Siyah olması isteniyorsa yakılır. Son aşama saf zeytinyağı sürülür. Yağı iyice emdikten sonra komalak cila sürülerek daha parlak ve temiz olması sağlanır. Sedef kakmacılıkta kullanılan motiflerde, geometrik desenlerin bitmek tükenmek bilmeyen dizilişleri görülür. Geometrik desenlere kıvrılma, dallanma, ana veya yardımcı bağlarla bağlanma, birbirini kesme ve düğümlenme gibi yollarla, doğadan stilize edilerek alınan lale, karanfil, gül ve isteğe göre hayvan figürlerı eklenmiştir.

Sedef Kakmacılığının Geçmişten Günümüze Kullanım Alanları

Sedef işçiliğiyle bezenmiş el sanatı ürünlerin yelpazesi oldukça geniştir. Gaziantepli ustalar; tabanca ve hançer kabzası, koltuk takımı, ayna çerçevesi, resim çerçevesi, sehpa, yazı masası, Kur’an-ı Kerim rahlesi, sini altı, mücehver kutuları, satranç takımı, çeyiz sandığı, sandalye, kuyumcu sandığı, etejer, telefonluk, kül tablaları, sigaralık ve tüfek kaplamalarıyla sedef kakma sanatına önemli katkılar yapmışlardır.

Şehirde ağırlıklı olarak üretilen ve en fazla rağbet gören hediyelik eşyalar arasında bulunan mücevher kutuları dikdörtgen formda yapılabildiği gibi, midye şeklinde de üretilir. Süslemelerin simetrik olarak uygulandığı kutular, makyaj malzemeleri, mücevher ve takılar gibi değerli eşyaların saklanmasında ideal olarak kullanım alanı bulmaktadır. Süslemelerinde penç, goncagül, yaprak, benek, üçgen ve kare motiflerin kullanıldığı kutular ekonomik olmaları nedeniyle de en çok ilgi çeken eserler arasındadır.

Sedef kakma ürünler sadece eşyalarda değil, mimaride de yoğun olarak kullanılmıştır. Edirne’deki 2. Beyazıt Cami kapı kanatları, Fatih Sultan Mehmet’in tabutu (Rivayet), 3. Murat’ın Ayasofya’daki türbesinin kapı kanatları, Sultan Ahmet Cami’nin pencere ve cümle kapılarının kanatları, Balıkesir’deki Zağanospaşa Cami’nin kapı kanatları, mimari yapılarda kullanılan en görkemli örneklerini oluşturmaktadır. Tüm dünyanın yanı sıra çıkış yeri olan Ortadoğu’da büyük bir pazara sahip olan sedef işlemeciliğinin ülke ekonomisine katkısı hiç de hafife alınmayacak oranlardadır. Mevcut atölyelerdeki ağırlıklı olarak turistlere yönelik hediyelik eşyalar üretilmektedir.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Gaziantep’te Küpçülük Sanatı 500 Yıllık Geçmişiyle “Tahtani Camii” Botanik Bahçesi GAZİANTEP İÇİNDEKİ KÜÇÜK ŞEHİR: ŞAHİNBEY Gaziantep’in Tarih Dolu Mekanı: Eski Adliye Kilise Olarak Yapılan Camii: “Kurtuluş Camii”